Blogger tarafından desteklenmektedir.
2 Mart 2013 Cumartesi

Sayfa 1:

Kur'an ve Bağlam’ın birinci kitabı Kur’ân’ın Anlaşılmasında Esbâb-ı Nüzul’ün Rolü’nü mütalaanızın sonuçlarını maddeler halinde yazınız.

Hedef Tarih: 10 Mart 2013

14 yorum:

Adsız dedi ki...

afshfajsgfaghf
gasfdgkjshgdh
gfdgasjfşasdflksjdfjsilgdjflşsjdlşkhlkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk

Unknown dedi ki...

Kur’ân’ın Anlaşılmasında Esbâb-ı Nüzul’ün Rolü
HAMDULLAH KAYA ÖĞRENCİ NO: 12912772
1-Esbab-ı nüzulu Kur’an-ın anlaşılmasında gerekli bir bilgi kaynağı olarak değerlendirmeliyiz.
2-Bunu için esbab-ı nüzulü önce sınıflandırmalıyız sonra ona eleştirel bir bakışla yaklaşmalıyız.
3-Bu değerlendirmeyi yapabilmemiz için de tek kaynak sahabe efendilerimizdir.
4-Daha sonra da Kur’ın-ın anlaşılmasında esbab-ı nüzulü nasıl değerlendirmemiz gerektiğini ortaya koymalıyız. 5-Esbab-ı nüzulü iyi anlamak için de onu tenkit edip incelemeliyiz, bunu için esbab-ı nüzulü önce sınıflandırmalıyız sonra ona eleştirel bir bakışla yaklaşmalıyız
6-Bunun için bize yardımcı olacak bir yardımcıya ihtiyacımız lazım, o da Kur’an İlimleridir.
7-Kur’an ilimlerinin kaynağı Kur’an’dır.
8-Çünkü Kur’an, kendisinin düşünülmesini, anlaşılmasını ve açıklanmasını biz insanlardan ister.
9-Kur’andaki birçok ayet insanı tasvir ediyor ve insanlara eğitimi gerekli görüyor.
10-Bundan dolayı Kur’an inmeye başladığından buyana Müslümanlar Kur’an-ı anlamaya çalışmış.
11-Bu anlama süresinde de peygamberimizden faydalanmışlar.
12-Peygamberimizde bunu hem fiili hem de kavli ile yerine getirmiştir.
13-Bunun için okuma-yazma bilmeyenlere eğitim için zaman harcanmış, mescitlerde dersler verilmiştir.
14-Nüzul çağında tefsir ilimlerinin telifine ihtiyaç duyulmamış, çünkü bunları anlatan efendimiz vardı ve o dönemde Kur’an ilimleri nakil şeklindeydi.
15-Daha sonra İslam fetihleri, Kur’an ilimlerinin tedvinini zorunlu kılmıştır. Bu işe de sahabe, tabiin ve onların yetirdikleri öncü olmuşlardır.
16-Buradan anlaşılıyor ki Kur’an ilimleri Kur’an-ı anlama sürecinde ortaya çıkmıştır.
17-İlk müfessirlerimiz bunu Kur’an-ın anlaşılmasına imkan sağlayan ilmi araçların geliştirilmesi şeklinde algılamışlardır.
18-Bu arada Kur’an ilimlerini gayesi bir olduğundan hepsi birbirine geçmiş haldeydi.
19-Bu yüzden Kur’an ilimlerinin bütününü kapsayan bir ilim kavramına ihtiyaç vardı.
20-Ve Kur’an ilimlerinin kavram ve ıstılah olarak kullanımları hicri V. Asırda ortaya çıkmıştır.
21-Kur’an ilimlerine giren ilimler teker teker ele alınmıştır.
22-Kur’an ilimlerinin bugünkü kullanımları ise hicri VIII. asırda ortaya çıkmıştır.
23-Önceki âlimlerimiz, hadis ilminde ortaya konulan yöntemi Kur’an-ın anlaşılmasında ortaya koyamamışlardır.
24-Kur’an ilimleri üç türdür; Tevhid, Tezkir ve Ahkâm’dır.
25-Bu yüzden Kur’an-a yakınlığı ile bilinen tek bir ilim olmadığı için ilim terimi çoğul olarak kullanılmıştır.
26-Kur’an ilimlerinin konusu da geniştir.
27-Tefsir ise Kur’an-ın anlaşılmasını hedef edinen bir ilimdir.
28-Bundan dolayı Kur’an ilimlerinin ilk tedvin edileninin tefsir olması gayet doğaldır. Çünkü Kur’an bizden önce kendisinin anlaşılmasını istiyor.
29-Yani Kur’an ilimlerinde hedef; Kur’an-ın tefsirini ve anlaşılmasını kolaylaştırmaktır.
30-Dolayısıyla tefsir ilmi özel bir alan ve gaye ile yönelmiştir.

Unknown dedi ki...


Mehmet Tahir PEKİM / ÖĞRENCİ NO: 12952702
Kur’an ilimlerinin konusu her yönüyle Kur’an-ı Kerim’dir. Tefsir ilmi ise Kur’an’ın izahını amaçlayan ilimdir. O helde tefsir ile meşgul olan kimse Kur’an ilimlerinden yararlanmak durumundadır. Çünkü bu ilimin amacı Kur’an’ı anlamak, manalarını açıklamak ve kur’an’ın hükümlerini tespit edip çıkarmaktır. Bütün bunları yapmak için gerekli ilimlerin en önemlilerinden biri de esbab-ı nüzül ilmidir. Kur‘ an ilimlerinden biri olarak esbab-ı nüzül ilmi islamiyetin ilk asırlarından itibaren Kur’an’ın anlaşılmasında önemli bir ilim olarak görülmüştür. Ayetleri yorumlarken doğru yolu izlemek ve ayetlerden doğru hükümler çıkarmak için esbab- nüzül ilminden ziyadesiyle faydalanırız. Ancak sadece esbab-ı nüzül ilminden faydalanırken karşılaştığımız birtakım problemler Kur’an’ı anlarken sadece bu ilmin bizim için yeterli olmayacağının göstergesidir. Esbab-ı nüzül ilminden faydalanırken rivayetlerin sahih olanlarını ve olmayanlarını ayırt etmek oldukça güçtür. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında sebebin değil lafız ve ifadelerin daha çok önem arz ettiği daima hatırlanmalıdır. Yani asıl olan Kur’an metnidir, Kur’an-ı Kerim’dir.
Esbabı nüzulün önemini belirten maddeler aşağıda verilmiştir.
1-Esbab-ı nüzul, Kur'an'ın anlaşılmasında gerekli bir bigidir. Sahabe, tabiun ve tebe-i tabiinden müfessirler Kur'an'ı özellikle esbab-ı nüzul ile tefsir etmişlerdir.
2-Esbab-ı nüzul hakkında tek kaynak sahabedir. Çünkü onlar nüzul ortamının içinde yaşadıklarından hadiselerin zuhur sebeplerini görebilmişleridr.
3-Esbab-ı nüzul ilmi ilk dönemlerden beri Kur'an ilimleri arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bu ilmi bilmek neredeyse Kur'an'ı bilmekle eşdeğer tutulmuştur. Bu ilim Zerkeşi'ye kadar müstakil eserler halinde ele alınmıştır. Zerkeşi ise Kur'an ilimleri eserlerinin başında, ilk olarak bu ilmi ele almıştır.
4-Kuran’ın anlaşılmasında önemli iki ilke daha vardır. Bunlardan ilki Kuran’ı Kerim'in bütünlüğünün dikkate alınmasıdır. İkinci ilke siyak-sibakın göz önünde bulundurulmasıdır. Ayetin sebebi nüzulünü bilmek siyak-sibakın anlaşılmasını kolaylaştırır.
5-Sebebi nüzul rivayetlerini tasnif ederken iki açıdan değerlendirmeliyiz; sebebi nüzul rivayeti, tefsir için yapılan sebebi nüzul rivayeti.

Adsız dedi ki...

MEHMET ZEKİ SERDAROĞLU/Öğrenci NO:12952706 KUR'AN İLİMLERİ ARASINDA ESBAB-I NÜZUL İLMİNİN YERİ 1-Kur'an ilimlerinden biri olarak esbab-ı nüzul ilmi,İslamiyet'in ilk asrından bu yana Kur'an-ın anlaşılmasında önemli bir ilim olarak mütalaa edilmiştir. 2-Sahabe ve tabiun dönemlerinde bu ilmin müstakil olarak ele alındığı ve Kur'an-ı Kerim'i anlama gayreti içine girenlerin mutlaka bilmesi gereken bir ilim olarak tasavvur edilmiştir. 3-Alimler nezdinde bu ilmi bilmek Kur'an-ı bilmek olarak kabul edilmiştir. 4-Tedvin dönemiyle beraber ilk telif edilen ilimler arasında esbab-ı nüzul ilmi de vardır. 5-O özünde nakle dayanan ilimlerdendir.Dolayısıyla bilgin sahabiler tarafından tabiinlere talim yoluyla sözlü olarak aktarılmıştır. 6-Ulumu'l Kur'an başlığı altında telif edilen eserler arasında müstakil başlık altında incelendiği gibi alimlerimiz bu ilimle ilgili ana kaideleri,ilkeleri ve nüzul rivayetleri hakkında söylenmesi gerekenleri ele alıp incelemişlerdir. ESBAB-I NÜZULU BİLMENİN YOLLARI 1-Esbab-ı nüzul ancak sahih nakille bilinebilir.Dolayısıyla bu alanda içtihada ve fikir yürütmeye mahal yoktur.Esbab-ı nüzul rivayetlerinde;(1)Sahabe nakli(merfu)olup senedin ve metnin kaynak olması.(2)Tabiun nakli(Mürsel)olup,(a)Senedin ve metnin sahih olması (b)Rivateti destekleyen bir başka tabiun rivayeti (c)Ravinin tefsir imamlarından olması(Mücahid,İkrime,Said b.Cübeyr gibi) ve ilmini doğrudan bilgin sahabiden almış bulunması. Hülasa:Esbab-ı NÜzul bilgisi,İslam'ın başlangıcından bu yana KUR'AN-I KERİM'i anlama çabalarında göz ardı edilmesi mümkün olmayan bir ilim olagelmiştir. NOT:Bu özetin hazırlanıp,aktarılmasında hocamız sayın Prof.Dr.AHMET NEDİM SERİNSU Beyin KUR'AN VE BAĞLAM isimli eserini okuyarak istifade ettik.(Şule Yayınları,Nisan,2008 baskısı)Saygılarımla....ALLAH'a emanet kalın.

Adsız dedi ki...

MEHMET ZEKİ SERDAROĞLU dedi ki...Bir sonraki oturumda sizlerle esbab-ı nüzul ilminin kadim ve modern dönemdeki tanımlarıyla bu alanda telif edimiş eserlerin isimlerini ve müelliflerine ait bilgiyi paylaşacağım.vesselam...

Adsız dedi ki...

murat can no/12912777
KUR'ANIN ANLAŞILMASINDA ESBAB-I NÜZUL'ÜN ROLÜ

*Esbabı Nüzulü bilmek Kuran-ı daha iyi anlamaya yardımcı olmaktadır.
*Kuran eğitimine sahabe özen göstermekte ezberlediği ile amel etmeden başka bir ayete geçmemektedirler. Tabiun ve sonraki nesilde aynı yolu izlemiştir.
*Hz. Peygamber Kuran-ı hem kavliyle hem de fiili ile tefsir etmekteydi.
*İslam coğrafyasının genişleyip yeni millet ve kültürlerle kaynaşması ulumul Kuran ilmine ihtiyacı artırmış tasnif ve tedvin hareketini başlatmıştır.
* Esbabı nüzul ilminin doğuşu ve gelişimi Kuran ilimleri ile paraleldir.
*Kuran-n Kerim indiği dönemdeki Arap toplumunun zirvede olan fesahat ve belağatına meydan okumuş, her konuda onları aciz bırakmıştır.
*İslam âlimleri Esbabı Nüzul ilmine önem vermişler, bu alanda müstakil ederler telif etmişlerdir.
*Selef âlimleri tefsir yazacak kişilerin Esbabı Nüzul ilmine vakıf olmalarını şart koşmuşlardır.
*Müfessirler esbabı nüzul ile alakalı nass olup olmaması ile ilgili özel siyga kalıp ve ifadeler kullanmışlar, gelen rivayetleri konularına göre belirleyip tasnif etmişler.
*Esbabı nüzul ile ilgili ihtilaflar ufku açmaya, ayet manalarının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır.
*Birçok sebebe binaen bir ayet inmiş olmakla beraber bazende bunun tersi olup birkaç ayet tek sebebe binaen inmiştir.
*Burada dikkat edilmesi gereken, rivayetler arasında sıhhat bakımından eşitliğe, rivayetlerden herhangi birini tercih etmemize bir sebep yoksa ve sebepler arasındaki zaman farkının uzun veya kısa olduğuna bakılarak nüzul hakkında hüküm vermektir.
*Esbabı Nüzul rivayetleri Kur’an-ı Kerimin anlaşılmasında araç olarak kullanılmalıdır. Rivayetlerde asıl olan umumiliktir. Tahsise delalet veya bir karine var ise o zaman has hükmüne varılır.
*Kur’an-ı Kerimin ana gayesi ve hedefi beşeriyete genel bilgiler vermek, hükümler koymaktır. Burada zaman, mekân ve tarih önemli değildir. Kur’anın nüzulünden kıyamete kadar baki olan mesaj ve hükümlerini anlamak için Esbabı Nüzul ile ilgili disiplinler (ilimler) olan Hikmeti Teşri ilmi, Mübhemetül Kur’an ilmi, Tenasüb ve insicam ilmi ve bu disiplinler arasındaki bütünlüğe bakılarak müfessirlerin yazdıkları eserler ve fikirler tetkik edilip üzerinde düşünülerek daha yeni orijinal asrın ve çağın ihtiyaçlarına cevap verecek hükümlere ulaşılablir.
*Esbabı Nüzul rivayetleri değerlendirilirken eleştirel yaklaşımla beraber olumlu düşünülmelidir. Ku’anın daha iyi anlaşılması için müfessirler ve İslam alimleri duydukları bütün rivayetleri sahih –zayıf, merfu- mevzu ayrımı yapmaksızın senetleriyle veya senetsiz bizlere nakletmişler ulaştırmışlardır. Yapılması gereken hadi usulünde olduğu gibi rivayetlerin sened ve metinleri incelenerek sakim ve zayıflık emaresi bulunanlar ayıklanmalı sahih ve merfu rivayetler belirlenmelidir.
*Mürsel, senedsiz ve tasnifindeki hatalar Kur’an’ı doğru anlamaya engeldir.
*Esbab-ı nuzül rivayetlerinin çokluğunun olumsuz sonuçları da bulunmaktadır. Bunlar, kıyamete kadar hükmü baki olacağından yorum zenginliğini engellemesi, Kur’an’ın hedefi olan beşeriyetle ve onun hayatıyla bütünleşememesi, rivayetlerin ve konuların istismar edilmesi, nuzüle sebep olan şahısların ebedileştirilmesi, günümüzle veya bulunulan çağ ile veya asır ile bağlantı kurulamaması ve mezhep taassubiyeti sebebiyle önyargılı hükümler vererek Kur’an’ı doğru anlamaya engel olmuşlardır.
*Esbab-ı nuzül rivayetlerini değerlendirirken sosyal, fikri, iktisadi ve siyasi şartlarında göz önünde bulundurulması gerekir.
*Esbab-ı nuzül rivayetlerinin hepsinin zayıf veya sahihliğine ulaşmak mümkün değildir. Bu rivayetler olmadan da Kur’an’ın ana hedefi olan manalara ulaşılabilir.

Adsız dedi ki...

Fikret akman no/12912768


KURAN VE BAĞLAM

İnsani yapıp etmelerin masdarı olmayı amaçlanan kuranı kerimin başlı başına kitap oluşunun yanında yüzlerce yıla sığmayacak ilimlerin doğuşunun da en büyük sebebi olduğu gözler önünde mütalaa durumundadır. En başta esbabı nüzulün hikmetinin ne olduğu akla gelmekle bunun birkaç sebebi vardır. Bunlardan biri hiç şüphesiz kendisini insanlığa hidayet rehberi olarak nitelendiren ilahi kaynaklı bir kitabı, kaynağının diline göre değil de muhatabının diline ve aklına en yatkın şekilde inmesi olacaktır. Zaten peygamberimiz (as) bizlere dini açmak onun müphemliğini mübeyyen etmek için gönderilmişti. Yoksa ayetler varakalar halinde gökten inebilirdi. Rasulullah’ın gönderiliş amacı (muallim olup bireyler toplumu yetiştirme amacını)’nda yatan espriyi anlarsak esbabı nüzul ve diğer kuran ilimlerinin ruhunu da kavrayabiliriz. Aynı şekilde kuranın muhatabı olan Arapların bazı darbı meselleri benzer olaylar karşısında söylemeleri, esbabı nüzulünde vakıa üzerine inişi ile birebir örtüşmesidir. Diğer yönden dediğimiz gibi varakalar halinde gökten bir anda kuran inebilir idi ama bu insanoğlunun varlık koşullarına zıt gelmesi hasebi ile başlarında En büyük muallim eşliğinde bu talimi tamamlamışlar. Ayrıca esbabı nüzul konusu kuranı kerimin bizatihi tatbik edilebilirliğinin en büyük kanıtıdır.
Esbabı nüzul ilminin bu denli önemli olduğunu söyledikten sonra kuranı en iyi talim eden dönemden gelen (müsned-merfu) rivayetler ile kuranı en iyi şekilde tatbik edebiliriz. Pek tabii nüzul asrını bizzat müşahede etmiş sahabe efendilerimiz kendi çıkarımlarını da rivayet etmişler. Her ilimde olduğu gibi İslam ilimleri ilk asırlarda şifahi olarak rivayet üzere nakil olunmuş. Tasnif eden selefimiz ise fazla ilim göz çıkarmaz misali, rivayetlerin gelecek asra intikali için bil fiil çaba göstermişler. Bu iyi niyetli bir çaba olsa da günümüz insanı için rivayet yığını oluşması kaçınılmaz olmuş, esbabı nüzul rivayetleri ayet sayılarını, kuran varakaları ile yarışır şekilde kesret göstermiştir. Tedvin döneminde unutulan tasnifin derinlemesine yapılmayışı selef âlimlerinin dahi gözünden kaçmamış, imam-ı Ahmed b. Hanbel gibi büyük âlimler aslı olamayan ilimler sınıfına daha o asırda tefsir ilmini de katmaları bu durumun vaziyetini daha o zamandan göstermektedir. Bizlere ilham kaynağı olacak Kur’an’ın anlaşılması için en muteber kaynaklardan faydalanmak gerekir. Kurtuluş vesilesi olan Kur’an’ın insanüstü, sema kaynaklı olması gerekir.
Esbabı nüzulün faydalarından bahsettiğimizin haricinde zihinlerde ayetlerin iniş sebebi bilfiil sebebe bağlı olması (vakıanın düşünce önüne geçmesi) gibi bir düşünceye düşebilir. Bu kuranın ruhuna tamamı ile aykırı olur. Çünkü insanlığın hidayeti sebebine binaen inmiş bir ilahi kitabın inişini başka bir şeye ittisal etmenin sözü bile olamaz.
Esbabı nüzulün 1-nüzul sebebi bilinebilen (bunlar ayette biz-zati ‘yeselüneke’ kalıbı ile Rasulullah’a beyan olunan ayetlerdir.2-) İşte herkesin rivayetler içinde boğulduğu kısım burasıdır. Bu da dediğimiz gibi ümmetin ihtilafından kaynaklanmaktadır. Bu da doğruyu bulma çabasında olan âlimlerimizin rahmetindendir. Sonuç olarak esbabı nüzul rivayetlerini 1-)tefsir için yapılan ve 2-) esbabı nüzul rivayetleri olarak adlandırmaktayız. Her ne kadar müfessirle (nezelet) kalıbını kullansalar da bir yığın rivayet arasından seçim yaparak buna ulaşırlar
Son olarak diyebilirim ki, her şey sözde değil, amel de anlam kazanır ve kaza olur. Gönül gözü açık olan kişiler için esbabı nüzul pek bir şeyi ifade etmezken, benim gibi aciz kullar işin hep kelami konusunu konuşuyoruz ama esası ameli üzerine durmaktır. Bunu başarabilsek ayetlerin esbabı nüzule ihtiyacı olmadığını anlayabiliriz..

Unknown dedi ki...

11 Mart 2012 Hadis Eserlerinde Tefsir Rivayetleri II Yüksek lisans dersimizde Buhari,"Tefsir'ul Kur'AN"da Necm suresinin tefsirinde 19-20 ayetlerinin mealinde "Lat ve Uzza'ya ve diğer üçüncüsü Menat'ta ne dersiniz?" Ayetlerinin rivayetlerini okurken gündeme gelen islam tarihinde "Garanik hadisesi" diye maruf olan konuyu çeşitli kaynaklardan araştırdım. Bu konuyla ilgili bilgileri sizlerle kısa bir süre sonra paylaşmak istiyorum.

Unknown dedi ki...

HİKMET KIRATLI/ÖĞRENCİ NO:12912709
Esbab-ı nüzul: Nüzul ortamında meydana gelen bir hadise veya Hz. Peygambere yöneltilmiş bir soruya , vukuu bulduğu günlerde bir veya daha fazla ayetin hadiseyi-soruyu kapsayan nitelik ve özellikleri içermek, cevap vermek veya hükmünü açıklamak üzere inmesine vesile teşkil eden ve vahyin nazil olduğu ortamı resmeden hadiseye denir.
Esbab-ı nüzule dair ilk eserde tefsir kitapları değil hadis kitaplarıdır.Hadis kitaplarının tefsire ait bablarında esbab-ı nüzul rivayetlerinin çoğunluğu oluşturduğu görülmektedir.
Esbab-ı nüzule dair eserler nüzul çağı ve nuzül ortamını sonraki nesillere anlatmak,nakletmek amacıyla telif edilmiştir. Böylelikle o dönemin sosyal iktisadi ve siyasi yapısı o dönem insanının zihniyeti ve zihnini dolduran , oluşturan kavramlar kayıt altına alınmıştır. Bunun neticesinde Kur’an’ı anlama çabalarında yeni boyutlar elde etmek, derinlik kazanmak gaye edinilmiştir. He zaman ve ortamda insanlar bunlardan yararlanacaktır. Esbab-ı nüzul ancak sahih nakille bilinebilir . yani nüzul sebebi, akılla idrak edilmesi mümkün olmayan , sadece işitme ve görme suretiyle bilinebilen ve sahabeden gelen rivayettir. Sahabeden gelen Esbab-ı nüzul hadis ilminde merfu sayılır. Bu rivayet adeta Hz. Peygamberden bildirilmiş hükmündedir. Sahabenin bu tecrübesine onlardan ilim almak suretiyle iştirak eden tabiiler de esbab-ı nüzul rivayetleri nakletmişler. Bu da hadis usulunde mürsel hükmündedir. Sahabeden sonra tabiin de kaynak kabul edilmiştir.
Sebeb-i nüzul rivayetleri zikredilirken kullanılan rivayet siyga ve kalıpları çok güzel izah edilmiştir. Bunlar da iki kısma ayrılmıştır.
1. Sebep ifade etmede nass olan kalıplar (rivayetler)
2. Sebep ifade etmede nass olmayan kalıplar, bunlar anlaşılır bir şekilde anlatılmıştır.

Esbab-ı nüzul rivayetlerinde ihtilaf edilmesi sonucu bazı problemler zuhur etmiştir. Taahhüt , taahhür,nass umum mu yoksa husus mu ifade ettiği meseleleridir.

Unknown dedi ki...

Tefsir (Esbab-ı nüzul) rivayetleri, hadis tenkitçilerinin rivayetlerin tenkidinde kullandıkları sened ve metin tenkid kurallarının sıkı eleğinden geçirilmelidir. Tefsir rivayetlerinin eserlerinde nakleden müfessirlerimizin bir çoğu garib, münker ve israili bir çok hadis zikretmişlerdir. Bu da gösteriyor ki bu tefsir haberlerinin sıhhatini göstermez. Müfessirler kendilerine ulaşan haberleri yazıya aktarmaları, toplamaya imkan buldukları her şeyin yok olup gitmelerinden endişe etmeleridir. Alimler kendilerinden sonrakileri bu haberleri kabul etmekle yükümlü tutmamışlardır.bunlar senedini rivayet etmekle sorumluluklarından kurtulmuş saydılar. Bunu sebebi isnad ilminin hayatlarına tam anlamıyla girmiş olmasıydı. Yani senedi olmayan rivayet edilen habere itibar edilmemelidir. Ama sahih bir senet ve sağlam bir metinle rivayet edilen bir metin de kabul edilmelidir.
Sahabenin Kur’an tefsirinde kendi rey ve içtihadleriyle ifade ettikleri görüşler müsned- merfu haberler olmaz. Bu nedenle bu rivayetler tefsir için yapılmış değerlendirmeler olarak adlandırılmalıdır. Aynı şekilde tabiinde mürsel , esbab-ı nüzul rivayetleri bu şekilde değerlendirilir. Esbab-ı nüzulün tasnifine dikkat gösterilmeyince rivayet sıygalarına dikkat gösterilmemesi de doğal bir sonuç olmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında Esbab-ı nüzulün yetersiz kalma sebeplerinden biri de nüzul sebebi olarak bir ayet için bir çok rivayet bulunması sebebiyle ortaya çıkan nüzulün taahhüdü veya taahhürü meselesidir. Esbab-ı nüzulün yetersiz kalma sebeplerinden biri de bu rivayetlerde görülen tarihi gerçeklere aykırılık ve zaman bakımından uyumsuzluktur. Bunun için tarih ilminden yararlanmak gerekir.
Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında Esbab-ı nüzul rivayetlerinin değerlendirilmesinde olumsuz sonuçlardan biridir konunun istismarı. Şahısların ebedileştirilmesinde ve mezhep hareketlerinde bu istismarı görmek mümkündür. Hadis metodolojisi açısından kıritiğe tabi tutulmadıkça ,tasnif edilmedikçe bu problem devam edecektir. Bunun sonucu ise Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında görüş açısının daralması demektir.
Esbab-ı nüzul rivayetleri iki grupta müteala edilir.
1. Esbab-ı nüzul rivayetleri
2. Tefsir için Esbab-ı nüzul rivayetleri,değerlendirmeleri (3 kısma ayrılır) :
a. Hz. Peygamberin yaptığı sebeb-i nüzul değerlendirmeleri
b. Sahabe ve tabiinin yaptığı sebeb-i nüzul değerlendirmeleri
c. Müfessirin(alimlerin) sebeb-i nüzul değerlendirmeleri

Adsız dedi ki...

Ramazan ÜNSAL (12912729) (ramazanriza@gmail.com)
Kuran ilimlerinin doğuşu ile konuya girilerek, kayda geçmese bile peygamberimiz ve sahabe zamanında başladığını ve tabiin döneminde de kuran ilimleri alanında eserler verilmeye başlanmıştır. İlkönce kıraat ilmiyle başlanmıştır. Zekani bugünkü anlamda ulumu’l-Kuran kavramını kullanmıştır. Kuran ilimlerinden maksat konusu kuran olan kuranla ilgili kuranın en doğru şekilde anlaşılmasına yardımcı olmayı gaye bilgi alanıdır. Tefsir ilmi ise kuranın sözcüklerini anlamlarını kuranla ilgili ilimler gereğince araştıran bir ilim olarak belirlenmiştir. Kuran ilimleri ve tefsir ilimleri ayrımını yaptıktan sonra esbab-ı nüzül konusunun doğuşu gelişmesi konusu işlenmiştir.
Sebeb-i Nüzül nasıl bilinir meselesine gelince bunu bilmenin tek yolu rivayetlerdir. Esbab-ı nüzül rivayetlerinin kalıpları açısından nass olup olmama gibi, tasnif etme konuları işlenmiştir. Esbab-ı Nüzül rivayetlerinin nevileri açısından sınıflandırılması önemlidir. Esbab-ı nüzül rivayetleri ve tefsir için olan esbab-ı nüzül rivayetleri olarak tasnifini sayın hocamızın tefsir ilmine büyük bir katkısı olarak görülmelidir. İkinci kitabında değerlendirileceği gibi salebe kıssasında ve buna benzer olaylarda bize doğru anlama yolunu gösterecektir. Maalesef tefsir için nüzül sebebi rivayetlerini nüzül sebebi olarak değerlendirilmesi yapılınca içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Meseleler karmaşıklaşıyor. Burada hocamızın bu konudaki çalışması iyi değerlendirilmelidir.
Benim kafama takılan esbab-ı nüzülle ilgili meseleler konusundaki taaddüt ve hükmün veya nüzülün taahhürü meselesidir. Hakikaten kuranda tekrar eden ayetlerin nüzülün taaddüdü veya sebebin taaddüdü neticesinde mi olmuştur? Yoksa kuranın sözlü kültüre sahip Arap toplumunun fıtri bir özelliği için mi taaddüt veya tekrar olmuştur?
Diğer taraftan hükümle ilgili olarak taahhür meselesi de benim aklıma yatmayan, hafsalamın almadığı bir konudur. Hocamızın verdiği örnek beni tatmin etmedi bu konuda doyurucu açıklaması olan arkadaşlar varsa müzakerelerini paylaşabilirler.
Hadis rivayetleri hususunda çok titiz davranılmasına karşın neden tarih ve tefsir rivayetlerinde bu titizlik gösterilmemiştir? Bu gün biz bu rivayetleri hadis rivayetleri gibi değerlendirmeye tabi tutabilir miyiz? Bunun için bir ilim ordusu olması gerektiğini düşünüyorum. Halbuki bizim alimlerimizden tefsir rivayetleri konusunda da titizlik göstermeleri beklenirdi. Çünkü konu nesnesi Kur’an olunca bunu beklememiz en tabii hakkımızdır diye düşünüyorum.
Saygılarımla…

Adsız dedi ki...

16:37

hamdullah kaya dedi ki...
Kur’ân’ın Anlaşılmasında Esbâb-ı Nüzul’ün Rolü
HAMDULLAH KAYA ÖĞRENCİ NO: 12912772
1-Esbab-ı nüzulu Kur’an-ın anlaşılmasında gerekli bir bilgi kaynağı olarak değerlendirmeliyiz.
2-Bunu için esbab-ı nüzulü önce sınıflandırmalıyız sonra ona eleştirel bir bakışla yaklaşmalıyız.
3-Bu değerlendirmeyi yapabilmemiz için de tek kaynak sahabe efendilerimizdir.
4-Daha sonra da Kur’ın-ın anlaşılmasında esbab-ı nüzulü nasıl değerlendirmemiz gerektiğini ortaya koymalıyız. 5-Esbab-ı nüzulü iyi anlamak için de onu tenkit edip incelemeliyiz, bunu için esbab-ı nüzulü önce sınıflandırmalıyız sonra ona eleştirel bir bakışla yaklaşmalıyız
6-Bunun için bize

Adsız dedi ki...

Abdullah Tayfur:no:12952708 Esbabu'n nuzul, "esbab" ve "nuzul" kelimelerinden meydana gelmiş arapça bir izafet terkibidir.Bu Terkipde yer alan "esbab" sebeb kelimesinin çoğuludur.Sebep sözlükte metod, yol, işaret, vesile ve vasıta manalarına gelmektedir.Ayrıca arzu edilen amaca ıulaştıran herşeye de sebep denilmektedir.

Nuzul kelimesi ise (ne-ze-le) fiilinden masdardır.Yukarıdan aşağıya inmek ve iniş manasını ifade eder.Aynı kökten türemiş olan "inzal" ve "tenzil" masdarları da indirmek manasına gelir.Ancak "inzal" topyekün indirme "tenzil" ise, müneccemen yani parça parça indirmek demektir.

Kısaca "ayetlerin iniş sebebleri" anlamını ifade eden esbabu'n-nuzul terim olarak da "Hz Peygember'in risalet döneminde vuku bulan ve Kur'an'ın bir veya birkaç ayetinin yahur bir suresinin inmesine yol açan olay, durum ya da herhangi bir şey hakkında Resulullah'a sorulan soru" demektir.
Kur'an insanlığı doğru yola iletmek ve toplum hayatına yön vermek amacıyla indirilmiştir.Dolayısıyla onun asıl hedefi, insanlığın ahlaki, hukuki ve diğer alalanardaki ihtiyaçlarına cevap vermektir.Kur'an bu hedefini gerçekleştirirken bazen sözü edilken ihtiyaçlarlailgili hükümler koymuş, bazen insanların ibret almalarını temin etmek için daha önce vuku bulan hadiselere yer vermiş, bazende nuzul ortamında meydana gelen bir kısım olaylara ışık tutup mahiyeti merak edilen hususları açıklamıştır.Bu özelliğinden dolayı Kur'an ayetlerini esasen iki kısma ayırmak mümkündür.Bunların bir kısmı muayyen bir sebebe bağlı olmayıp bir hükmü ortaya koymak amacıyla nazil olan, diğer bir kısmı da belli sebebe bağlı olarak inen ayetlerdir.İşte Esbabu'n n-nuzul, ikinci kısma giren ayetlerin inişiyle ilgili rivayetleri konu edinen bir ilim dalıdır.
Kur'an insanlığı doğru yola iletmek ve toplum hayatına yön vermek amacıyla indirilmiştir.Dolayısıyla onun asıl hedefi, insanlığın ahlaki, hukuki ve diğer alalanardaki ihtiyaçlarına cevap vermektir.Kur'an bu hedefini gerçekleştirirken bazen sözü edilken ihtiyaçlarlailgili hükümler koymuş, bazen insanların ibret almalarını temin etmek için daha önce vuku bulan hadiselere yer vermiş, bazende nuzul ortamında meydana gelen bir kısım olaylara ışık tutup mahiyeti merak edilen hususları açıklamıştır.Bu özelliğinden dolayı Kur'an ayetlerini esasen iki kısma ayırmak mümkündür.Bunların bir kısmı muayyen bir sebebe bağlı olmayıp bir hükmü ortaya koymak amacıyla nazil olan, diğer bir kısmı da belli sebebe bağlı olarak inen ayetlerdir.İşte Esbabu'n n-nuzul, ikinci kısma giren ayetlerin inişiyle ilgili rivayetleri konu edinen bir ilim dalıdır.
1-Esbab-ı nüzul Kur’an-ın fehnedilmesinde zaruri bir bilgi kaynağı olarak telakkı edilmelidir
2 -Kur'an ilimlerinden addedilen esbab-ı nüzul ilmi,İslamiyet'in ilk asrından bu yana Kur'an-ın idrakedilmesinde önemli bir ilim olarak mütalaa edilmiştir. 3-Sahabe ve tabiun dönemlerinde bu ilmin müstakil olarak ele alındığı ve Kur'an-ı Kerim'i anlama gayreti içine girenlerin mutlaka bilmesi gereken bir bab-ı nüzulü önce sınıflandırmalıyız sonra ona eleştirel bir bakışla yaklaşmalıyız.

Adsız dedi ki...

MEHMET ZEKİ SERDAROĞLU/Öğrenci no:12952706 ESBAB-I NÜZUL İLMİNİN TANIMI Esbab-ı nüzul ilmi,doğuştan günümüze birçok tarifle ifade edilmiştir.''Sebep'' ve''nüzul''kelimelerinin terkibinden oluşan bu kavram istilahi terim olarak birden fazla tanımı yapılmıştır.Geçmişten günümüze yapılan değişik tanımlamalar arasında;Vahidi(ö.468h./1075m.)esbab-ı nüzul ilmini şöyle tarif eder:''Kur'an-ı Kerim'in anlaşılmasına imkan sağlayan çok güvenli bir yoldur.'' Zerkeşi(ö.794h./1331m.)ise bu ilmi ''Kur'an-ı Kerim tefsirinde bilmeye muhtaç olduğumuz bir ilim olarak'' takdim eder.Suyuti'ye(ö.911h./1505m.) göre esbab-ı nüzul,''hadisenin vuku bulduğu günlerde ayetin nazil olması durumunda gerçekleşir.''Kafiyeci (ö.879h./1474m.)ise şöyle demektedir:''Nüzul sebebine gelince o,Kur'an-ın iniş sebebidir.''Şatibi(ö.790h./1388m.),esbab-ı nüzulü''muktezay-ı hali bilmek''olarak tanımlar. Tahir ibn Aşur(1879-1973m.)esbab-ı nüzulü''ayetlerin hükmünü beyan etmek,onunla ilgili olayları hikaye etmek,reddetmek veya benzeri maksatlarla indiği rivayet olunan hadiseler''şeklinde tarif eder.Adnan Zarzur sebeb-i nüzulü şöyle tarif eder:''Sebeb-i nüzul tarihi bir olgu(yani olmuş olan,gerçekleşmiş olan veya nüzul asrında meydana gelmiş bir hadisedir)'' der.Suat Yıldırım,esbab-ı nüzulü''vahyin geldiği ortam''olarak yorumlamakta ve onu şöyle tanımlamaktadır:''Sebeb-i nüzul,semadan gelen vahy-i ilahinin,yeryüzünde istikbal ediliş çerçevesidir.''Hasan Hanefi'nin tesbitini de kaydederek esbab-ı nüzul''olgunun(vakıanın) düşüncenin önüne geçmesidir.Olgunun düşünceyi davet etmesidir.'' Bir başka yerde ise''olgunun düşünceden öncelikli olmasıdir'' şeklinde tanımlamaktadır.Bütün bu tanımlamalardan sonra esbab-ı nüzulün tanımını şöyle yapabiliriz:''Nüzul ortamında meydana gelen bir hadiseye veya Hz.Peygamber'e yöneltilmiş bir soruya cevap vermek veya hükmünü açıklamak üzere inmesine vesile teşkil eden ve vahyin nazil olduğu ortamı resmeden hadiseye'' sebeb-i nüzul denir.Hocamız Ahmet Nedim Serinsu'nun eserinden alıntılamiş olduğumuz bu tarifin kapsam açısından daha geniş olduğunu belirterek bu tanımı tercih ettiğimizi belirtiriz. ESBAB-I NÜZUL İLMİNE DAİR BİRKAÇ ESER İSMİ VE MÜELLİFLERİ 1-Ali b. el-Medini(ö.234h./848m.),Esbab-ı Nüzul 2-Ebu'l Hasan Ali b.Ahmed el- Vahidi(ö.468h./1075m.),Esbab-ı Nüzul 3-Ebu'l Ferec Abdurrahman b.Ali İbnu'l Cevzi(ö.597h./1200.m),Esbab-ı Nüzuli'l Kur'an 4-İbn-i Hacer el-Askalani(ö.852h./1448m.),ei-Ucab Fi Beyani'l Esbab 5-Celaluddin es-Suyuti(ö.911h./1505m.),Lubabu'n Nukul Fi Esbabi'n Nüzul.Sadece bu kadar kitap ve müellif ismiyle yetinmemezin sebebi örnek olması içindir.Günümüzdede bu ilme dair eserler telif edilmiştir.Merak eden dostlarımız için özet çalışmamızda esas kabul ettiğimiz Prof.Dr. Ahmet Nedim Serinsu Hocamızın Kur'an Ve Bağlam kitabına müracaat edilebilr.